01.07.2016 tarihi de dahil olmak üzere, bu tarihe kadar işlenen suçlar bakımından koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik sürelerinin iyileştirilmesine ilişkin değişiklik, 17.08.2016 tarihli ve 29804 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 671 sayılı KHK’nin 32. maddesiyle yürürlüğe girdi,
01.07.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26.09.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘bir yıl’lık süre ‘iki yıl’,
b) 107nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ‘üçte iki’lik oran ‘yarısı’,
Olarak uygulanır”.
Yapılan bu düzenleme ile birlikte, 01.07.2016 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından aranan koşullu salıverilmeye bir yıl veya daha az kalması şartı iki yıla çıkarılıp, koşullu salıverilmeden faydalanmak için kapalı ceza infaz kurumundan çekilmesi gereken cezanın 2/3 lik kısmı 1/2 ‘ye düşürülmüştür. Kararnamede tam olrak netleştirilmemiş olmasına rağmen, kasten öldürmeye teşebbüs gibi suçlardan mahkum olanların da bu düzenleme dışında kaldığını söyleyebiliriz. Ama mesela taksirle ölüme sebebiyet verme suçu bu kapsamda olup , değişiklikten faydalanabilecektir.
Bunun yanında, KHK’de belirtilmemesine rağmen TCK m. 220 açısından da bu değişikliğin kapsam dışı olduğunu, ancak etkin pişmanlıktan yararlananlar açısından iki yıllık sürenin zaten var olduğunu belirtmekte fayda var. Ayrıca, hakkında mükerirlere özgü infaz rejimi uygulananlar ve koşullu salıverilmeden yararlanamayacağı bazı özel kanunlarla belirlenenler de yine bu değişiklikten faydalanamayacaklardır. İlave olarak, adli para cezasını ödememe dolayısıyla haklarında hapis cezası verilenler de yine bu kasam dışında kalacaklardır.
Özetle; dolandırıcılık, sahtecilik, mala zarar verme, hakaret, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçları ile taksirli suçlar ve 671 sayılı KHK’da istisna olarak gösterilmeyen ve suç tipi itibariyle özel kanunlarında veya Ceza İnfaz Kanunu’nda koşullu salıverilme yasağı öngörülmeyen suçlarda, açık cezaevine ayrılma hakkı kazanan iyi halli hükümlüler hakkında 671 sayılı KHK’nın 32. maddesi uygulanabilecektir. Bunlara ilaveten tüm bu değerlendirmelerin sağlıklı yapılabilmesi için suç tipinin ve tarihinin belirleyici faktör olduğunu unutmamak gerekmektedir.
Kanaatimizce, belli suç tipleri açısından istisna getirmesi ve belli suç tiplerini kapsaması sebebiyle gayri adil olduğunu düşündüğümüz bu değişikliğin, kapalı ve açık ceza infaz kurumlarını boşaltmak amacını taşıdığı göz ardı edilmemeli ve uygulamanın geçiciliği gözden kaçırılmamalıdır.