Tutuklu kalınan sürenin ceza mahkûmiyetinden mahsubu TCK’ nun 63. Maddesinde düzenlenmiştir. TCK m. 63’ e göre; “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.” Bu noktadan hareketle söylemek gerekmektedir ki, Türk Ceza Hukuku’ nda mahsup kabul edilmiş olup bunun için 63. maddedeki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunun yanında mahsup işleminin uygulanması açısından hâkimin takdir yetkisi bulunmadığını ve uygulamayı re’ sen yapması gerektiğini de belirtmek isteriz. Mahsup işlemini uygulanabilmesi için belli şartların varlığı aranmaktadır. Bunlar ise şöyle sıralanmaktadır.
Tutuklu Geçirilen Bir Sürenin Bulunması:
TCK m. 63’ ün açık ifadesine göre tutukluk kalınan sürenin mahsup edilebilmesi için kesinleşmiş bulunan cezadan önce ortada olması gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle hüküm kesinleşmeden önce tutuklu kalınan süreler hapis cezasından mahsup edilebilir. Bu sürenin başlangıcı tutuklama kararının verildiği tarih değil, tutuklamanın gerçekleştiği tarihtir. Mahsupta önemli olan mahkûmiyet öncesi tutukluluğun varlığı olduğundan, hüküm kesinleştiğinde tutukluluğun devam ediyor olması mahsuba engel olmaz.
Tüm bunların yanında, tutuklu kalınan ceza davasının hangi hükümle sonuçlanacağının, mahsubun diğer ceza davası sonucunda verilecek cezadan yapılmasına bir engeli olmayacaktır. Ama bu durumda mahsup, tutuklu kalınan ceza davası sonucunda verilecek mahkûmiyetten yapılamayacaktır.
Kesinleşmiş Bir Ceza Mahkûmiyetinin Bulunması:
Bu şart TCK m. 63’ ün açık ifadesiyle, mahsubun ikinci şartıdır. Bu bağlamda ceza mahkemesince verilmiş kesin bir mahkûmiyet bulunması gerekmektedir. Bu durumda hapis ve adli para cezalarından mahsup yapılabileceğini söylemek isteriz.
Mahsup işlemini yapılabilmesi için tutuklu kalınan sürenin, mahkûmiyet hükmü verilecek davadan önce bulunması gerekmektedir. Yargıtay’ da bu doğrultuda görüş bildirmekte olup, bizce de kanunun amacına uygun karar vermektedir.